Barbie Gibi Görünmek İstemek Bir Hastalık mı?

Barbie Bebek Sendromu' ya da sıklıkla 'Barbie Sendromu' olarak adlandırılan durum, bireylerin Barbie bebeğin sahip olduğu fiziksel görünüm standartlarına ulaşma arzusunu ifade eder. Bu durum, gerçekleşmesi imkansız olan bu standartlara ulaşma hedefiyle belirginleşir ve bir çeşit vücut dismorfik bozukluk olarak kabul edilir. Bu sendrom, ideal güzellik anlayışının çarpıtılmasının bir sonucu olarak ortaya çıkar ve genellikle bireyin kendi beden algısının bozulmasına yol açar. Bu durum, kişinin sağlıklı bir yaşam sürdürmesini zorlaştırabilir ve psikolojik sorunlara neden olabilir. Eğer Barbie bir insan olsaydı, boyu 168 cm ve ağırlığı 45 kilo olacaktı. Ancak bu durumda vücut yağ oranı o kadar azalırdı ki, menstrüasyon döngüsü dururdu. Ayak numarası ise Amerika'da 3, Avrupa'da ise 34.5 olurdu. Barbie'nin uzun bacakları, ona bir 'pinup' modelinin görünümünü kazandırmak için özellikle tasarlanmıştır. Çocuk oyuncağı olmasına rağmen, Barbie'nin kum saati şeklindeki figürü, 'aşırı büyük' göğüsleri, 'uzun bacakları, dolgun dudakları ve mükemmel saçları' ile Barbie, 'biyolojik olarak gerçekleşmesi imkansız' bir görünüme sahiptir. Anatomik olarak da imkansız olan bir diğer özellik ise, Barbie'nin 'meme ucu ve üreme organlarının' olmamasıdır. Barbie Bebek Sendromu, kadınların ideal vücut ve güzellik standartlarına ulaşma çabalarını tanımlayan bir durumdur. Bu durum, ince bel ve uzun bacaklar gibi belirgin özelliklerle kendini gösterir ve kadınların bedenleriyle yoğun bir şekilde ilgilenmelerine neden olur. Bu sendrom, günümüzde hala varlığını sürdürmekte ve sosyal medyanın da etkisiyle yaygınlaşmaktadır. Kadınların mükemmel görünme isteği, estetik operasyonlara yönlendirebilir, aşırı kozmetik kullanımına sebep olabilir ve güzellikleriyle aşırı derecede ilgilenmelerine neden olabilir. Bu durum, bir zamanlar genellikle gençler arasında görülürken, şimdi yetişkinler arasında da yaygın hale gelmiştir. Uyuyan Güzel, “Barbie ve Sindirella” gibi masallar, bir kızın sevgi ve itibar kazanması için güzelleşmesi ve iyi giyinmesi gerektiğine dair mesajlar içeriyor. Bu mesajlarla büyüyen kız çocukları, özgüveni yanlış tanımlıyor ve zeka, cömertlik, tutku gibi değerlerin önemini gerektiği kadar algılayamıyor. Ayrıca çocukların, özgüven arayışını maddiyatta bulmaya çalışmasına yol açıyor.
Yorumlar